3 Eylül 2013 Salı

marooned..

herkes aslında bu dünyada yalnızdır bilmecesi her ruhun güruh içerisinde kimsenin ulaşamayacağı bir yerde bırakılmış olması.. martı ve kurtarıcı yunus çığlıklarının okyanus dalgalarıyla beraber pik yapıp insanın ruhuna dalmasını sembolize eden sesler bütünüdür zannımca marooned, insan siluhetinde pink floyd yakıştırmasıyla gezenlerin biz ölümlülere bahşettiği...(her ne kadar yapımında roger waters olmasa da..!)
dinlendiği andan itibaren dünyanın dışına çıkılır yavaş yavaş, insan önce yıldız gibi parlar anılarında sonra da anıların etrafında döner durur keyfe keder bir gezegen gibi hareli.. nadide resimlerinin içinde kaybolur ve renkten renge belenir güzel anılarından yapılmış içi dışı güzellik bezeli elbisesiyle... ölümle ve üzüntülerle insanı boğmaz marooned, tam aksine buruna çekilen güzel bir koku, en ummadığın anda etine değen rüzgarın ruhunu ferahlatması.. ve en güzel tarafı da parça bitene kadar bunların içinde insanı kaybedip hep bir amansız ve de imkansız olmayan bir hesaba alıp sorgulayıp durması kendisini..
bazı parçalar insanların hayatlarına perçinlidir ve hep arka planlarında çalar durur, dünya zindanından çıksalar dahi...

https://www.youtube.com/watch?v=5OMFiqNA6Ag





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder